Danimarka'da bir iş kurarken, uygun yasal yapının seçimi hayati bir tercihtir. En çok tercih edilen formatlardan biri, özel sınırlı şirkettir (ApS). Bu yapı, yerel ve uluslararası girişimciler için bir dizi avantaj sunarak istikrar ve esnekliğin bir karışımını sağlar. Bu makale, Danimarka'da bir Özel Sınırlı Sorumluluk Şirketi (ApS) kurmanın ve yönetmenin temel yönlerini, sermaye gereklilikleri, sahiplerin ve yönetim kurulu üyelerinin görevleri ile vergi ve çalışanlarla ilgili konuları ele alacaktır. Danimarka'da bir iş kurmayı düşünüyorsanız, Proaktif'in uzmanlığından yararlanarak ApS’inizi oluşturma ve işletme sürecinin her aşamasında size yardımcı olmasını sağlayabilirsiniz.
Danimarka'da ApS: İstikrar ile Esnekliğin Birleşimi
"Anpartsselskab" ya da kısaca ApS, Danimarka'da yaygın olarak tercih edilen bir tür limited şirket türüdür. Bu hukuki yapı, nakit veya varlıklar şeklinde önceden yapılan bir maddi yatırım gerektirdiği için girişimciler için özellikle cazip hale gelmektedir. Bu gereklilik, şirketin yeterli sermaye ile başlamasını sağlar ve operasyonları için sağlam bir temel oluşturur.Bir ApS'nin temel özelliklerinden biri, sahiplerine önemli finansal koruma sağlayan sınırlı sorumluluk çerçevesidir. Bu düzenlemede, sahiplerin kişisel eşyaları korunmaktadır, yani başlangıç katkıları dışında şirketin borçlarından sorumlu değillerdir. Bu koruma derecesi, ApS yapısını Danimarka'daki iş sahipleri için popüler bir seçenek haline getiren önemli bir faktördür.
Finansal güvenlik ve operasyonel esneklik sunarak, ApS modeli, kişisel finansal riski en aza indiren bir iş başarısı ortamı yaratır. Bu yapı, girişimcilerin iş hedeflerini takip etmelerine yardımcı olmanın yanı sıra, yeniliği ve iş genişlemesini teşvik ederek Danimarka ekonomisinin daha geniş bir şekilde büyümesini desteklemektedir.
Danımarka Özel Sınırlı Sorumluluk Şirketinin Faydaları
Özel sınırlı şirket (ApS), esnekliği ve sınırlı sorumluluk yoluyla sağladığı mali koruma ile Danimarka'da popüler bir iş yapısıdır. Bağımsız bir tüzel kişilik olarak, ApS sahiplerinden ayrı olarak faaliyet gösterir. En büyük avantajlarından biri, hissedarların yalnızca yatırdıkları sermaye miktarıyla sorumlu olmalarıdır; bu da kişisel varlıkları korur. Bu durum, kişisel mali durumlarını tehlikeye atmadan işlerini genişletmek isteyen girişimciler için özellikle cazip kılmaktadır.Bu çok yönlü model, hem bireysel girişimciler hem de yatırımcı grupları için uygundur ve değişen piyasa koşullarına uyum sağlamak için gereken esneklik ile mali koruma arasında etkili bir denge kurar. Bir ApS kurmak için en az 20,000 DKK'lık bir başlangıç sermayesi gereklidir ve bu da şirketin mali temelini oluşturur. Ayrıca, idari işlemleri tamamlamak için 670 DKK kadar bir kayıt ücreti gerekmektedir. Kayıt süreci verimli bir şekilde tasarlanmıştır, böylece işletmeler hızlı bir şekilde faaliyete geçebilir. Operasyonel şeffaflığı sağlamak için, bir ApS’nin detaylı mali kayıtlar tutması ve yıllık raporları elektronik ortamda sunması gerekmektedir.
Bir ApS’nin mülkiyeti tek bir kişi tarafından veya özel kişiler ve tüzel kişiler dahil olmak üzere birkaç taraf arasında paylaşılabilir. Mülkiyetin dağılımını, mali talepleri ve şirketin varlıklarıyla ilişkili teminatları kaydeden kapsamlı bir mülkiyet kaydı bulunmaktadır. Bu kayıt şeffaflık sağlayarak düzenleyicilere ve paydaşlara şirketin mali durumu hakkında net bilgiler sunar. Ayrıca, Şirketler Kanunu, bir ApS’nin günlük operasyonlarını yönetmek için bir yönetim kurulu bulundurmasını zorunlu kılar. Kurul yapısı, şirketin özel ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilirken, mülkiyet ayrıntıları, anlaşmalar ve sorumluluklar yasal uyumluluğu sağlamak için dikkatlice belgelenmelidir. Bu titiz belgeler, mali kredi güvenilirliğini artırır ve şirketin alacaklılar ve düzenleyiciler açısından istikrarını güçlendirir.
Bir ApS'nin Hukuki Otonomisi
Danimarka'daki ApS (anpartsselskab) yapısı, hem girişimciler hem de yatırımcılar için birçok avantaj sunmaktadır. Hukuki koruma ve vergi verimliliği gibi özelliklerle bu model, esnekliği güvenlikle birleştirerek çeşitli iş girişimleri için cazip hale gelmektedir.1. Hukuki Varlık Statüsü:
Bir ApS'nin en önemli avantajlarından biri, bağımsız bir hukuki varlık olarak tanınmasıdır. Bu, şirketin:
• Varlıkları ayrı olarak sahiplenmesine,
• Çeşitli sözleşmeler ve taahhütler yapmasına,
• İşlemler gerçekleştirmesine,
• Pay sahiplerini kişisel olarak etkilemeden hukuki haklarını kullanmasına olanak sağlar.
• Bu ayrım, operasyonel esnekliği artırarak şirketin daha etkin ve bağımsız bir şekilde faaliyet göstermesini sağlar.
2. Pay Sahibi Koruması:
ApS yapısı, pay sahiplerini koruma konusunda da önemli bir rol oynamaktadır. Hukuki ayrım, şu konuları güvence altına alır:
• Pay sahiplerinin kişisel varlıkları, şirketin mali yükümlülüklerinden korunur,
• Sorumlulukları, işletmeye yatırdıkları tutar ile sınırlıdır.
• Bu özellik, kişisel mali riski azaltarak ApS'yi hem girişimciler hem de yatırımcılar için güvenli bir seçim haline getirir.
3. Vergi Verimliliği:
Ayrıca, ApS kayda değer vergi avantajları sunmaktadır. Kurumlar vergisi oranı genellikle bireysel gelir vergisi oranlarından daha düşüktür, bu da:
• Şirketlerin alımlar, yatırımlar ve diğer iş operasyonlarıyla ilgili giderleri azaltmasına olanak tanır,
• ApS olarak faaliyet göstermek, birey olarak faaliyet göstermekten genellikle daha ekonomik olmaktadır.
• Bu vergi avantajı, özellikle daha büyük işlemleri yönetmek veya birden fazla iş alanında yer almak için faydalıdır.
4. Optimum Vergi Planlaması:
ApS yapısı, etkili vergi planlamasını teşvik eder ve toplam vergi yükümlülüklerinde azaltmalar sağlar. Şirketler, örneğin:
• Operasyonel maliyetleri azaltmaya yönelik muhasebe yöntemlerini uygulayabilir,
• Vergi yükümlülüklerini azaltırken kârı artıran vergi stratejilerinden yararlanabilir.
• Vergi planlamasındaki bu esneklik, birçok işletmenin finansal verimliliğini ve değişen bir pazarda rekabetçiliğini sürdürmesine yardımcı olmaktadır.
ApS Kurma Kriterleri
Danimarka'da bir limited şirket (ApS) kurmak, bireysel kurucular için yasal kişiliklere göre farklı nitelikler gerektirmektedir. Tek mülkiyetlerin, Danimarka yasaları altında yasal kişilik olarak tanınmadıkları için ApS kurma hakkına sahip olmadıklarını anlamak önemlidir.Bireysel kurucular için belirli gereksinimler vardır: en az 18 yaşında olmalıdırlar, yasal koruma altında olmamalıdırlar ve akıl hastalığı bulunmamalıdır. Ayrıca, başka bir işletmenin iflası veya yeniden yapılandırılması ile ilgilenmemeleri gerekir.
Buna karşılık, yasal kişiliklerin daha spesifik kriterleri karşılaması gerekmektedir. Uygun olabilmek için, bir yasal kişiliğin yasal kapasiteye sahip olması gerekir, yani başka bir şirketin kurulmasında yer almamalıdır. Ayrıca, herhangi bir iflas, yeniden yapılandırma veya zorunlu tasfiye sürecinde olmamalı ve hak edinme, yasal sözleşmelere girme ve yükümlülük üstlenme yeteneğine sahip olmalıdır. Ancak, gönüllü olarak tasfiye eden bir yasal kişilik hala yeni bir şirket kurabilir.
Danimarka'da LLC Kurma Yöntemleri
Danimarka'da bir işi kaydetmek için üç ana yöntem bulunmaktadır, her birinin hızı ve kolaylığı açısından farklılık göstermektedir:• **Çevrimiçi kayıt:** Bu, şirketin sadece birkaç saat içinde işlevsel hale gelmesini sağlayan en hızlı ve en uygun maliyetli yöntemdir.
• **Kağıt kayıt:** Genel olarak daha uzun süren, genellikle iki ila üç hafta süren daha geleneksel bir yöntemdir.
• **Önceden kaydedilmiş bir şirket satın almak:** Bu şirketler zaten kurulmuştur ancak herhangi bir ticari faaliyette bulunmamıştır. Bir günde aktif hale getirilebilirler.
Bir şirket kurma süreci, hisse senedi sermayesinin yatırılması için bir avukatın müşteri hesabı (klientkonto) kullanılarak kolaylaştırılabilir, bu da işlemlerin sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesini sağlar. Kurulduktan sonra, hisse senedi sermayesi maaşlar ve temettüler gibi operasyonel giderler için kullanılabilir, ancak kurucuların kişisel hesaplarına çekilemez.
Danimarka'da özel limited şirket (ApS) kurmak için birkaç önemli adım bulunmaktadır. İlk olarak, kurucu ortakların imzalaması gereken kuruluş belgesi ve Şirket Ana Sözleşmesi taslağı hazırlanmalıdır. Bu elektronik olarak yapılabilir ve imzalandıktan sonra, en az DKK 20.000 minimum hisse senedi sermaye gerekliliğinin ödenmesini kolaylaştırmak için ilgili belgelerin sunulması gerekmektedir.
Sermaye güvence altına alındıktan sonra, bir sonraki adım, şirketi Danimarka İşletme Otoritesi'nin (DBA) dijital platformu virk.dk'da kaydetmektir. Bu kayıt sırasında, kuruluş belgesi, Şirket Ana Sözleşmesi ve sermaye yatırımı kanıtı sağlanmalıdır. Kayıt belgesinin imzalanmasından itibaren 14 gün içinde bu kaydın tamamlanması önemlidir; aksi takdirde kayıt iptal edilebilir. Ayrıca, DKK 670 kayıt ücreti gerekmektedir.
Şirket kaydedildikten sonra, Danimarka Girişim Otoritesi benzersiz bir kimlik numarası (CVR) verecek ve böylece iş resmi olarak kurulmuş olacaktır. Kurucular artık hisse senedi sermayesini yatırmak için bir işletme bankası hesabı açmalıdır. Bu hesabı açmak için CVR numarası, şirket defteri ve en az bir sahibin kimliği gereklidir. Bankalar aynı zamanda kurulum sürecinde bir iş planı talep edebilir.
Uluslararası ticaretle ilgilenen şirketler, ek kayıt adımlarına ihtiyaç duymaktadır. AB dışından mal ithal eden işletmelerin, AB içindeki ithalatçılar için benzersiz bir tanımlayıcı olan EORI numarası edinmeleri gerekmektedir. Ayrıca, AB ülkelerine mal ihraç eden şirketlerin ihracat kaydı tamamlaması ve AB içi ticaretle ilgilenenlerin ise AB ticaret düzenlemelerine uymak için Intrastat raporlama yükümlülüklerine riayet etmeleri gerekmektedir.
Dünya Çapındaki Girişimciler İçin Danimarka'da Limited Şirket Kurma
Yabancı vatandaşlar, belirli kriterleri karşılamak koşuluyla Danimarka'da limited şirket (ApS) kurabilirler. Yabancı girişimciler, Danimarka'da işlerini minimum engellerle başarıyla yönetebilirler.Bir ApS kurmak için, başvuru sahiplerinin Danimarka'nın resmi çevrimiçi iş kaydı sitesi olan Virk.dk'da gerekli belgeleri yüklemeleri gerekmektedir. Bu belgeler arasında kimlik doğrulama için bir pasaport, başvuru sahibinin ikametini kanıtlayan belgeler ve ülkelerindeki kimlik numaraları yer almaktadır. Eğer iş başka bir tüzel kişilik tarafından sahipleniliyorsa, Danimarkaca veya İngilizce bir kayıt belgesi de gerekmektedir.
İş faaliyetinin niteliği, uygunluğu belirlemek için önemlidir. Danimarka kişisel numarasına (CPR) sahip olmayan bireyler, ApS veya A/S gibi limited şirketler kurarken zorluklarla karşılaşabilirler. Aksine, CPR numarasına sahip olanlar, şahıs işletmesi olarak faaliyet göstermeyi tercih edebilirler.
Ayrıca, Danimarka'da yasal kayıt ve operasyonel faaliyetler için kaydedilmiş bir iş adresine sahip olmak, girişimcinin Danimarka'da mı yoksa yurtdışında mı yaşadığına bakılmaksızın gereklidir.
Danimarka, uluslararası girişimciler için mükemmel fırsatlar sunan destekleyici bir iş ortamı ile tanınmaktadır. İşe başlamadan önce Danimarka yasaları ve düzenlemeleri hakkında kapsamlı bir anlayışa sahip olmak ve gerekirse uyum sağlamak için uzman tavsiyesi almak önemlidir.
ApS'iniz İçin Uygun İsmi Seçmek
Yeni ApS şirketiniz için uygun bir isim seçmek, birkaç önemli faktörü göz önünde bulundurmayı gerektirir:• İsim, şirketin amacını ve faaliyetlerini açıkça iletmelidir, böylece müşteriler ve iş ortakları arasında yanlış anlamalar önlenir.
• Herhangi bir çatışmayı önlemek için isim, Merkezi Şirket Kaydı (CVR) ile kayıtlı diğer işletmelerden bağımsız ve özgün olmalıdır. Başka bir şirketin adıyla aynı veya çok benzer olmamasına dikkat edin.
• Şirketin yasal yapısını isme dahil etmek, sınırlı sorumluluklu bir varlık olarak statüsünü netleştirmek için önemlidir; bu, potansiyel ortaklar için yasal kimliğini belirlemeye yardımcı olur.
• Diğer varlıklara ait isimleri, ticari markaları veya fikri mülkiyeti kullanmaktan kaçının.
Eğer işiniz birden fazla marka altında faaliyet göstermeyi planlıyorsa, bu isimler CVR ile kayıt ettirilmelidir ve ana sözleşmede yer almalıdır. Tutarlılık açısından, tüm resmi iletişimlerde, iş belgelerinde ve dijital platformlarda ana isim kullanılmalıdır. Web sitesi geliştirirken, ana şirket adıyla birlikte kayıtlı ofis adresini ve CVR numarasını açık bir şekilde belirtin. Son olarak, şirketin ana faaliyetinde önemli değişiklikler olursa, ismin gözden geçirilmesi gerekebilir.
ApS'iniz İçin Doğru Sektörü Seçmek
Danimarka limited şirketi (ApS) kaydetmenin önemli bir adımı, uygun sektör kodunu seçmektir, çünkü bu, iş operasyonlarını belirler. En fazla gelir getiren ana faaliyet için sektör kodunu seçerken dikkatli olunmalıdır.Bu seçim, işin başlangıcından itibaren etkili olup, şirket geliştikçe veya odak değiştirdikçe de geçerliliğini korur. Eğer ikincil bir faaliyet daha fazla gelir elde etmeye başlarsa, ana sektör kodu buna göre güncellenmelidir.
Birden fazla sektörde faaliyet gösteren işletmeler, üç ek sektör kodu kaydetme imkanına sahiptir. Bu ek kodların kaydedilmesi zorunlu olmasa da, ikincil faaliyet toplam gelirin en az %10'unu oluşturuyor ve yılda en az 300.000 kroner getiriyorsa, bu zorunlu hale gelir. Bu kriterler karşılanmasa bile, şirketler isteğe bağlı olarak ek sektör kodu kaydetmeyi tercih edebilirler.
Bu kararın KDV ve vergi yükümlülükleri gibi çeşitli yasal sorumluluklar için etkileri olduğunu unutmamak önemlidir; bu nedenle, şirketin ana odak noktası zamanla değişirse sektör kodunun değiştirilmesi gerekmektedir.
ApS Kurma Maliyetleri
Danimarka'da, bir ApS kaydetme ile ilişkili maliyetler, seçtiğiniz yönteme bağlı olarak değişebilir. Eğer çevrimiçi kayıt olmayı ve süreci kendiniz yönetmeyi tercih ederseniz, masrafları azaltabilirsiniz. Ancak, bir avukattan veya mali müşavirden profesyonel yardım almayı seçerseniz, maliyetler genellikle 1.500 kroner veya daha yüksek başlar. Bu ücretler, hissedarlar sözleşmesi karmaşıksa, özellikle birden fazla paydaş söz konusu olduğunda artabilir. Ayrıca, başlangıç sermaye katkısı nakit değilse, profesyonel hizmet ücretleri daha yüksek olabilir.Danimarka’da bir sınırlı sorumluluk şirketi (ApS) kurmak, birkaç temel masraf gerektirir. Şirketi resmi olarak kurmak için Danimarka İş Otoritesi'ne 670 DKK kayıt ücreti ödemeniz ve ayrıca asgari 20.000 DKK sermaye sağlamanız gerekir.
Başlangıç sermayesinin onaylanması, kayıt sürecinin kritik bir parçasıdır ve genellikle profesyonel yardım gerektirir. Ayrıca, süreç boyunca ortaya çıkabilecek beklenmedik masraflar için bir bütçe ayırmanız da tavsiye edilir; bu masraflar uzman yardımı gerektirebilir.
Serbest Sermaye Katkıları İçin Gereksinimler
Bir özel limited şirketinde (ApS), hisseler sahipliği belirtir ve genellikle her biri 1 DKK nominal değere sahip olarak ihraç edilir, bu da esnek dağıtım imkanı sağlar. Hissedarlar, şirket kâr elde ettiğinde temettü alabilirler, ancak bu kazançları yeniden yatırım yapma seçeneğine de sahiptirler. Dikkate değer bir şekilde, toplam hissedar sermayesi, şirketin karındaki ve büyümedeki artışa rağmen sabittir. Örneğin, başlangıç sermayesi 20,000 DKK ise, bu rakam, bireysel hisselerin değerinin şirketin varlık ve kar büyümesi ile artmasına rağmen sabit kalacaktır.Minimum sermaye gereksinimi olan 20,000 DKK'nın yanı sıra, şirkete ek fon katkıları yapılabilir. Bir yaklaşım, nominal hissedar sermayesini 20,000 DKK tutarak herhangi bir ek katkıyı şirketin serbest yedeklerine yönlendiren bir sermaye priminin oluşturulmasıdır. Fonların bir başka kaynağı, şirkete yapılan kişisel bir kredi olabilir; bu kredi belirli koşullar altında vergi muafiyeti taşıyabilir. Bu kredinin bir senet ile belgelenmesi önemlidir.
Genel olarak, bir ApS içindeki tüm hisselerin eşit hakları vardır, ancak esas sözleşme farklı hisses sınıflarına izin verebilir. Bu farklı sınıflar, belirli bir grup için öncelikli temettü ödemeleri gibi, hissedarlara çeşitli haklar sunabilir. Esas sözleşmede bu varyasyonlar ve ilgili haklar net bir şekilde tanımlanmalıdır.
ApS'deki Çeşitli Hisse Sınıfları
Danimarka'da, limited şirketlerin öz sermaye hisselerini farklı sınıflara ayırma seçeneği bulunmaktadır; bu da her birine bağlı hakları değiştirmelerine olanak tanır. Bu sınıflar şunları içerebilir:• Sınıf A: Artırılmış oy hakları sağlar.
• Sınıf B: Azaltılmış haklar sunar.
• Sınıf C: Genellikle en düşük değere sahip hisseleri belirtir.
Bu sınıfların oluşturulması, şirketlerin farklı hakları tahsis etmelerine olanak tanır, örneğin:
• Genel toplantılarda değişken oy güçleri.
• Hisse alımlarında öncelik.
• Kar dağılımında ayrıcalıklar.
Bu düzenleme, işletmelerin hissedar haklarını yatırımcılarının ve sahiplerinin çıkarlarıyla uyumlu hale getirmelerine olanak tanır.
Her sınıf ve buna karşılık gelen haklar, şirketin ana sözleşmesinde açıkça belirtilmelidir. Hisseler daha önce sınıflandırılmamışsa, farklı sınıflar oluşturma önerisi bir genel toplantıda sunulmalı ve oylama ile onaylanmalıdır.
Örneğin, pasif yatırımcıları çekmeyi hedefleyen bir şirket, oy hakkı vermeyen daha düşük bir sınıf hissesi, örneğin Sınıf B, çıkarabilir. Bu yaklaşım, karar verme yetkisinin aktif sahiplerde, yöneticide olduğu gibi kalmasını sağlamaya yardımcı olur.
ApS'iniz için Sermaye Onayı
Şirket kayıt sürecinde gerekli sermayenin doğru bir şekilde yatırıldığının ve erişilebilir olduğunun güvence altına alınabilmesi için sermaye onayı gereklidir. Bu onayı bir banka veya avukat aracılığıyla elde edebilirsiniz. Genel olarak, bankalar bu hizmet için 4.000 DKK'ya kadar ücret talep eder ve ödemeye dair belgeleri damgalayıp imzalayarak fonların kullanılabilirliğini onaylarlar.Alternatif olarak, sermaye onayını bir avukatın müşteri hesabı aracılığıyla da alabilirsiniz. Bu durumda, fonlar şirket resmi olarak kuruluncaya kadar ayrı bir hesapta tutulur; ardından avukat fonları yeni işletmeye aktarır. Bazı hukuk büroları, sermaye onayını şirket kurulum hizmetlerinin bir parçası olarak sunabilir, bu da bankanın ücretini ödemekten kaçınmanıza olanak tanıyabilir.
Danimarka'da bir ApS kurmak için minimum sermaye gereksinimi 20.000 DKK'dır. Bu miktar nakit veya araçlar, endüstriyel ekipmanlar veya aletler gibi varlıklar olarak sağlanabilir. Ancak, nakit olmayan katkıların gerçek ekonomik değeri olmalı ve hizmetler kabul edilemez. Eğer tam nakit miktarına sahip değilseniz, karşılık gelen değerde varlıklar bularak sermaye gereksinimini karşılamaya devam edebilirsiniz.
Sermaye onayı, gereken fonların mevcut olduğunu doğruladığı için çok önemlidir. Bu onayın elde edilme yöntemi farklılık gösterebilir ve her seçeneğin maliyetleri değişebilir. Tüm seçenekleri gözden geçirmek ve durumunuza en uygun olanı seçmek önemlidir.
Girişimci ApS Adayları için Finansal Seçenekler
Danmarkada kendi limited şirketinizi (ApS) kurmayı mı düşünüyorsunuz? Tasarruflarınızı büyük ölçüde artırabilecek olan Kurucu Hesap Programı ve Girişimci Programı'nı keşfetmek isteyebilirsiniz. Bu özel hesaplar vergi avantajları sunarak, gelecekteki işinizi finanse etmek için mükemmel seçenekler oluşturur.Her bir seçeneğin özeti:
• Kurucu Hesap Programı: Daha düşük vergi oranına sahip bireyler için en iyisi, yaklaşık %27 vergi indirimine olanak tanır.
• Girişimci Programı: En yüksek vergi dilimindeki kişiler için daha uygundur ve yaklaşık %52'lik daha büyük bir vergi indirimi sağlar.
Her iki program da limited şirketinizin kuruluşunu finanse etmenize yardımcı olabilir. Ancak "kurucu" tanımı gibi uygunluk kriterlerini ve amortismanla ilgili özel kuralları anlamak karmaşık olabilir. Bu düzenlemeleri anlamanıza ve koşullarınıza en uygun seçeneği belirlemenize yardımcı olması için bilgili bir muhasebeciden rehberlik almanız önemlidir.
Sonuç olarak, bu iki program arasındaki kararınız bireysel vergi profilinize dayanacaktır. Bu hesaplara katkıda bulunarak, şirketinizin kuruluşu için tasarruf yapabilir ve dikkate değer vergi avantajlarının keyfini çıkarabilirsiniz.
ApS Kuruluş Belgesi
Danimarka'da bir özel limited şirket (ApS) kurmak için, kurucuların şirketin tescili için hayati öneme sahip olan bir kuruluş belgesini doldurması gerekmektedir. Bu belge, kurucuların tercihlerine bağlı olarak zorunlu ve isteğe bağlı maddeleri içerebilir.Kuruluş belgesi aşağıdaki unsurları içermelidir:
• Başlangıç tarihi: Bu, şirketin hukuki kapasite kazandığı zamanı gösterir. Eğer açıkça belirtilmezse, kurucuların belgeyi imzaladığı tarih varsayılan tarih olarak kabul edilir.
• Kurucular: Kurucuların isimleri, adresleri ve varsa, kimlik numaraları listelenmelidir. Gerçek kişiler için tam isimler gereklidir; tüzel kişiler için ise şirket adı, kimlik numarası ve adres dahil edilmelidir.
• Muhasebe başlangıç tarihi: Bu, şirketin mali yılının başlangıcını ve hesaplarının ilk kaydını ifade eder.
• Hisse ihraç fiyatı: Bu, şirketin sermayesini artırmaya karar verirse, yeni hisselerin sunulacağı orandır.
• Son tarihler: Bu, hisse alımına abone olma ve ödeme yükümlülüklerini yerine getirme sürelerini belirtir.
Gerekli bileşenlerin yanı sıra, kuruluş belgesi isteğe bağlı maddeleri de içerebilir, örneğin:
• Sözleşmeler: Şirket için mali yükümlülükler oluşturabilecek herhangi bir anlaşma, özellikle de kurucularla ilgili olanlar.
• Nakit dışı katkılar: Şirketin finansmanı nakit haricindeki varlıkları içeriyorsa, bu bölüm mülk veya ekipman gibi herhangi bir katkıyı detaylandıracaktır.
• Özel ayrıcalıklar veya haklar: Belirli bireylere, kurucular da dahil olmak üzere, tahsis edilen spesifik haklar veya avantajlar.
• Denetim muafiyeti: Küçük şirketler denetim gerekliliğinden feragat etmeyi seçebilir.
Kurucuların, hangi isteğe bağlı maddelerin kuruluş belgesine dahil edileceğini seçme yetkisine sahip olmaları önemlidir.
Şirket Ana Sözleşmesi
Bir limited şirketin (ApS) bir ana sözleşmeye sahip olması zorunludur; bu, şirketin operasyonel çerçevesini detaylandıran yasal bir belgedir ve tüm sahiplerine uygulanır. Bu belge kamuya açıktır ve işletmenin yönetimi için kılavuzlar ve yapıyı belirtir. Genel bir şablon bulunsa da, şirketin özel ihtiyaçlarına uygun olarak özelleştirilebilir, şartların geçerliliği ve önemi korunduğu sürece.Ana sözleşmede yer alması gereken temel bilgiler şunlardır:
• Şirketin adı, alternatif unvanlar da dahil,
• Şirketin faaliyet amaçları,
• Sermaye tutarı (en az 20.000 DKK),
• Hisse sayısı veya birim değeri,
• Şirketin yönetim çerçevesi, yönetim kurulu veya yönetime dair detaylar da dahil,
• Hissedarlar toplantısının düzenlenmesi için prosedürler,
• Şirketin mali yılı.
Ayrıca, şirketin temsili gibi diğer önemli konuların ana sözleşmeye dahil edilip edilmeyeceğini düşünmek de önemlidir.
Sahiplik Kaydı
Sahiplik kaydı, bir şirketin hissedarlık tarihini kaydeden önemli bir belgedir. Doğruluğunu korumak için mülkiyetteki değişiklikleri yansıtmak amacıyla düzenli olarak güncellenmelidir. Kayıt, her hissedarın sahip olduğu hisse miktarı, edinim yöntemi ve oy hakkı gibi ilgili haklar gibi önemli detayları içermelidir.Bu kayıtların korunmasından genellikle şirket yönetimi sorumlu olsa da, muhasebeciler veya avukatlar gibi üçüncü şahıslara da devredilebilir. Kayıt, gerektiğinde kamu otoritelerinin denetimine açık olmalı ve hissedarların da ihtiyaç duyduklarında buna erişimi olmalıdır. Kayıt, fiziksel veya dijital formatlarda, Word belgeleri veya çevrimiçi dosyalar dahil olmak üzere tutulabilir.
Sermaye şirketleri için, şirketin hisselerinin %5 veya daha fazlasına sahip hissedarların Virk.dk üzerindeki Kamusal Sahipler Kaydı'na kaydedilmesi zorunludur. Bu, şirketin sahipliği ile ilgili şeffaflığı teşvik eder.
Sahiplik kaydı aşağıdakileri içermelidir:
• Her hissedar veya ipotek sahibinin adı ve adresi, tüzel kişiler için şirket adı, CVR numarası ve adres de dahil olmak üzere,
• Sahip olunan toplam hisse veya ipotek hakları sayısı,
• Bu hisselerin edinim, ipotek veya satış tarihleri,
• Hisselerin edinildiği, ipotek verildiği veya satıldığı zamandaki hisse sayısı.
Danimarkalı bir ApS için zorunlu olmasa da, bir sahiplik sözleşmesi, sahipler arasında hak ve sorumluluklarını belirleyen özel bir sözleşme olarak işlev görür. Bu sözleşme, sahipler arasındaki anlaşmazlıkları önlemeye yardımcı olur ve gizli tutulur, kamuya açıklanmaz. Sahipler bireyler veya ayrı tüzel kişiler, örneğin şirketler olabilir.
İnce Sınırlı Sorumluluk Şirketlerinde (ApS) Sahiplik Yapısı
Sınırlı sorumluluk şirketlerinin (ApS) sahiplik yapısının net bir şekilde görünür olması, vergi kaçakçılığı gibi finansal kötüye kullanımları önlemek için çok önemlidir. Bunu başarmak için, hem yasal hem de faydalı sahiplerin Erhvervsstyrelsen ile kaydedilmesi gereklidir; bu, düzenleyicilerin sahiplik ve iş uygulamaları ile ilgili düzenlemelere uyumu denetlemelerini sağlar.Yasal sahipler, şirketin hisselerinin veya oy haklarının en az %5'ine sahip olan bireyler veya kuruluşlar olarak tanımlanır. Buna karşılık, faydalı sahipler, hisselerin veya oy haklarının en az %25'ine sahip olan bireylerdir ve ayrıca yönetim kurulu üyelerini atamak veya belirli kararları veto etmek gibi ek yetkilere de sahip olabilirler. Bazı durumlarda, bir birey hem yasal hem de faydalı sahip olarak görev yapabilir; bu genellikle bir kişinin şirketin tek sahibi olduğu durumlarda ortaya çıkar.
Eğer bir şirket yasal veya fiili sahiplerden yoksunsa, bunu resmi olarak bildirmesi gerekmektedir. Bu gereklilik, şeffaf ve iyi belgelenmiş bir sahiplik yapısının korunmasına yardımcı olur ve hesap verilebilirliği artırır.
Sahiplik detaylarının kaydedilmesi, şirketlerin yasal karmaşıklıklardan kaçınmalarına yardımcı olur ve operasyonları ile yönetimleri üzerinde etkin bir denetim sağlar.
Özel Sınırlı Şirketlerde (ApS) Hisse Devri Yönetimi
Danimarka'da, özel sınırlı bir şirkette (ApS) hisse devri veya satışı süreci genellikle az sayıda kısıtlamayla karşılaşmaktadır. Bireyler ya da kuruluşlar arasındaki sahiplik değişiklikleri genellikle bir hisse devri sözleşmesi aracılığıyla kolaylaştırılır. Bu belgede alıcı ve satıcı, devredilen hisse sayısı ve işlemin şartları belirtilirken, vergi yasalarına uyulması da sağlanır.Hisse devri, rekabet etmeme anlaşmaları, yönetim kurulu değişiklikleri, satıcıdan finansman düzenlemeleri veya sahiplik anlaşması kurulması gibi belirli koşullarla birlikte gelebilir. Bu şartlar, hem şirketin hem de hissedarların çıkarlarını korumak amacıyla tasarlanmıştır.
Büyümeyi teşvik etmek için, şirketler mevcut hissedarlardan ek fon talep ederek veya yeni yatırımcılar çekerek sermayelerini artırmayı tercih edebilirler. Bu tür önlemler, genel bir toplantıda üçte iki çoğunluk oyu gerektirir ve katkılar nakit veya ayni varlıklar şeklinde yapılabilir.
Eğer Ana Sözleşme içinde ön alım hakkı bulunuyorsa, mevcut ortaklara hisseleri dış alıcılara sunulmadan önce edinme fırsatı verilir. Bu hak zorunlu değildir, bu nedenle ortaklar bunu kullanmamayı tercih edebilir ve satıcı üçüncü taraflara hisse satmaya devam edebilir. Eşitliği sağlamak amacıyla bağımsız denetçilere başvuru, üçüncü taraf teklifleri veya açık artırma temelli yaklaşımlar (örneğin, Tuzak Klozu) gibi değerleme teknikleri yaygın olarak kullanılmaktadır.
Hisseler dış taraflara satıldığında, satış fiyatı genellikle esneklik gösterir. Ancak, aile içindeki hisse devri için yasal gereklilikler genellikle bir denetçi değerlemesini zorunlu kılar. Bu uygulamalara uyarak, Danimarka'daki ApS şirketlerinde hissedarlar ve ortaklar hisse devrini ve sermaye artırımlarını etkin bir şekilde yönetebilir ve yerel düzenlemelere uygun kalabilirler.
ApS'deki Yönetim Kurulu Görevleri
Danimarka Şirketler Yasası, her ApS'nin (sınırlı sorumluluk şirketi) bir yönetim kurulu bulundurmasını zorunlu kılar. Bu kurul genellikle şirketin sahibi tarafından yönetilir ve en az bir kişiden oluşması gerekmektedir, ancak ilave yöneticiler de atanabilir. Şirketin ana sözleşmesi, kurulun yapısını ve temel sorumluluklarını tanımlar.Daha büyük şirketler için hem bir icra kurulu hem de bir yönetim kuruluna sahip olmak önerilir. İcra kurulu öncelikli olarak günlük operasyonları yönetir ve gerekli denetimleri gerçekleştirirken, yönetim kurulu şirketin uzun dönem stratejisi ve genel yönlendirmesine odaklanır. Her iki kurul, şirketin stratejik hedeflerine ulaşmasını sağlamak için işbirliği yapar.
Her iki kurul kurulduğunda, icra kurulu yönetim kuruluna rapor verir. Sadece bir icra kurulunun bulunduğu durumlarda, bu en yüksek yönetim otoritesi olarak günlük operasyonları ve stratejik kararları yönetir.
Genellikle, icra kurulu üyeleri, daha sonra yönetim kurulunda görev alan aynı kişilerdir. Gerekirse, icra kurulu daha sonraki bir aşamada bir denetim kurulu ile değiştirilebilir.
Danimarkalı bir ApS için Genel Kurul Düzenlemek
Danimarkalı bir limited şirket olan ApS'te, genel kurul veya genelforsamling, hissedarların şirketin geleceğiyle ilgili önemli kararları aldığı kritik bir olaydır. Kanunen, bu toplantılar yılda en az bir kez yapılmak zorundadır.Hissedarların toplantıya şahsen veya vekil aracılığı ile katılma hakkı vardır. Vekaletname ile temsil edilen vekil katılımı da mümkündür. Şirketin denetçisi de katılabilir ve dış danışmanlar, şirketin Ana Sözleşmesi kısıtlamalar getirmediği sürece toplantılara katılabilir.
İki tür genel kurul bulunmaktadır: olağan ve olağanüstü.
- Olağan toplantılar genellikle aşağıdaki konulara odaklanır:
- Finansal tabloların onaylanması.
- Kar dağıtımı veya zarar karşılaması ile ilgili kararlar.
- Finansal planlarda önerilen değişikliklerin tartışılması.
- Şirketin Ana Sözleşmesi'nde belirtilen diğer konular.
- Olağanüstü toplantılar acil durumlar için toplanır, örneğin:
- Yönetim kurulunda değişiklikler.
- Şirketin Ana Sözleşmesi'nde değişiklikler.
Genel kurul düzenlerken etkili planlama çok önemlidir. Toplantılar yıl sonu raporunun Danimarka Girişimcilik Otoritesi'ne zamanında sunulmasını sağlamak için zamanında planlanmalıdır.
Toplantının tutanakları alınmalı ve aşağıdakiler dahil edilmelidir:
- Şirketin adı, türü ve CVR numarası.
- Başkanın adı.
Yönetim veya denetim kurulundan gelen bir rapor, yıllık raporun onaylanıp onaylanmadığını belirtmelidir. Tutanaklar, alınan tüm kararları, aşağıdakiler de dahil olmak üzere kaydetmelidir:
- Toplantının tarihi.
- Başkanın imzası.
Bu tutanaklar daha sonra yıllık raporun onaylandığını kanıtlamak amacıyla Danimarka İş Otoritesi'ne sunulur.
Danimarkalı Bir Limited Şirket (ApS) İçin Banka Hesabı Açma
Danimarka'da, her limited şirket (ApS) bir iş hesabı, yani Erhvervskonto bulundurmak zorundadır. Bu hesap, şirketin mali faaliyetleri ile sahiplerinin kişisel mali durumları arasında belirgin bir ayrım sağlamak için oldukça önemlidir. Erhvervskonto, şirketin vergi kimlik numarası (CVR) ile bağlantılıdır ve bireylerin kişisel kimlik numaralarıyla ilişkili bir kişisel iş hesabı ile benzer bir şekilde çalışır. Ayrıca, şeffaflığı ve etkili mali denetimi teşvik etmek için bir NemKonto iş hesabına sahip olmak da gereklidir.Bir ApS için hesap açmanın ilk adımı uygun bir banka seçmektir. Kişisel bir hesabınızın bulunduğu bankayı tercih edebilir veya farklı seçenekleri araştırabilirsiniz; çünkü bankalar arasında ücretler ve hizmetler farklılık gösterir.
Bir şirket hesabı açmak için, şirketin kuruluşuna dair belgeler ve kişisel kimlik bilgileri gibi belirli belgeler gereklidir. Bu belgelerin önceden hazırlanması, hesap açılış sürecinde herhangi bir karmaşayı azaltmaya yardımcı olabilir.
Danimarka Muhasebe Kanunu'nun ApS Şirketleri Üzerindeki Etkileri
Danimarka'da, ApS şirketleri, finansal kayıtların belgelenmesi ve saklanması da dahil olmak üzere muhasebe uygulamalarını düzenleyen Muhasebe Kanunu'nun hükümlerine uymak zorundadır. Bu kurallar, devlet veya yerel yönetim yönetimi altında olmayan birimlere uygulanmaktadır. Uymama durumu, kamu kurumlarından ek belgeler talep edilmesine veya şirketin yıllık finansal açıklamalarında yorum yapılmasına neden olabilir.Muhasebe Kanunu, finansal kayıtların düzgün bir şekilde tutulmasını ve yanlış bir şekilde imha edilmemesini sağlamak için muhasebe için belirli gereklilikler sunmaktadır. Tüm işlemler gecikmeden kaydedilmeli ve her bir kayıtta uygun belgelerle desteklenmelidir. Yabancı para birimindeki işlemler söz konusu olduğunda, geçerli döviz kuru ya ortalama kur ya da işlem tarihindeki kur olmalıdır. Kanun ayrıca, şirketin sınıflamasına göre değişen yıllık finansal tabloların oluşturulmasını da zorunlu kılmaktadır.
Ocak 2024'ten itibaren, tüm şirketlerin yasal standartlara uygun dijital muhasebe sistemleri uygulamaları gerekecek olan yeni bir düzenleme yürürlüğe girecektir. Finansal belgeler, tarihler, tutarlar, ürün veya hizmetlerin tanımları, gönderici ve alıcının kimlik numaraları, KDV bilgileri ve ödeme şartları gibi önemli bilgileri içermelidir. Bu belgelerin dijital formatta saklanması gerekmektedir.
Dijital muhasebe geçişi, şirket sınıflarına göre kademeli olarak gerçekleştirilecektir. 1 Ocak 2024'ten itibaren, Danimarka İşletme Otoritesi onaylı muhasebe sistemlerinin bir listesini sağlayacaktır. 1 Temmuz 2024 itibarıyla B, C ve D sınıflarına giren şirketlerin elektronik muhasebe sistemi benimsemeleri zorunlu olacaktır. 2026 yılına kadar, iki yıl boyunca net yıllık cirosu 300,000 DKK'yi aşan A sınıfı şirketlerin de dijital muhasebe sistemleri uygulamaları gerekecektir.
Bir ApS için Muhasebe
Danimarka'da, sınırlı sorumluluk şirketleri (ApS) için muhasebe uygulamalarını yöneten spesifik düzenlemeler bulunmaktadır. Bu düzenlemeler, her işlemin düzenli ve zamanında kaydedilmesini gerektirir. Etkili mali denetimi sağlamak için işlemlerin meydana geldikleri anda, kronolojik sıralarını koruyacak şekilde belgelenmesi önemlidir. Bu yöntem, belgelerin kaybolma veya unutma riskini azaltır ve makbuzların düzenli bir şekilde organize edilmesini sağlar.Her işlem, alınan makbuzlar, faturalar veya hesaplar gibi ilgili belgelerle desteklenmelidir ve bu belgeler kağıt veya dijital formatlarda saklanabilir. Tüm muhasebe kayıtları güvenli bir şekilde saklanmalı ve imha edilmemelidir. Bu kayıtların en az beş yıl boyunca saklanması zorunlu olup, talep üzerine kamu otoriteleri tarafından denetim için erişilebilir olmalıdır.
İşlemleri takip etmek amacıyla, her destekleyici belgeye belirgin bir sıralı numara atanmalıdır. Bu belgelerde fatura numarası, tarih, KDV numarası ve geçerli oran, satıcının kimlik bilgileri ve vergi kimlik numarası (VTN) gibi önemli bilgiler yer almalıdır. Ayrıca, bu belgelerin gerekli muhasebe standartlarına uyması gerekmektedir.
Danimarka'daki birçok işletme sahibi, muhasebelerini Billy, Dinero, Uniconta, e-conomic veya Dynaccount gibi çevrimiçi platformlar aracılığıyla yönetmeyi tercih etmektedir. Alternatif olarak, gelir, gider, varlık ve borçların belgelenmesini kapsayan düzenli muhasebe görevlerini denetlemek için profesyonel muhasebeciler veya denetçilerle çalışmayı da seçebilirler.
Uyumu teşvik etmek ve doğruluğu sağlamak amacıyla, yıl boyunca periyodik olarak afstemning (uyum kontrolleri) yapması önerilmektedir. Bu proaktif strateji, yıllık raporun daha hızlı hazırlanmasını kolaylaştırır ve genel doğruluğu artırır, böylece bir yılın mali kayıtlarının tamamını bir anda gözden geçirme ihtiyacını önler.
Finans Yönetimi: Raporlama ve Denetim
Danimarka'da, limited şirketler (ApS), mali durumlarını doğru bir şekilde yansıtan yıllık mali raporlar sunmakla yükümlüdür. Bu raporların bütünlüğünü sağlamak için, çoğu özel limited şirketin bağımsız bir denetimden geçmesi gerekmektedir. Denetçinin rolü, mali tabloların şirketin gelirini, giderlerini, borçlarını ve varlıklarını doğru bir şekilde sunduğunu teyit etmektir.Ancak, B tipi olarak sınıflandırılan küçük işletmeler, belirli kriterlere uymaları durumunda bu denetim zorunluluğundan muaf tutulabilirler: toplam bilanço DKK 4 milyonun altında olmalı, net gelir DKK 8 milyonun altında olmalı ve şirketin 12'den az tam zamanlı çalışanı bulunmalıdır.
Denetim zorunlu olmasa bile, şirketler mali tablolarını bir sertifikalı kamu muhasebecisi tarafından gönüllü olarak gözden geçirebilirler. Bu seçeneği değerlendirmek için, şirketin sahiplerinin özel bir hissedarlar toplantısında karar vermeleri gerekmektedir. Bu kararı kaydeden toplantı tutanağı daha sonra Ticaret Ofisi'ne sunulmalıdır.
Şeffaflık ve güvenilirliği artırmak için, Danimarka'daki birçok özel limited şirket denetim yaptırmayı tercih etmektedir. Bu süreç, şirketin mali durumunun kesin bir tarifini sağlar ve yatırımcılar, yönetim kurulu üyeleri ve diğer paydaşlar arasında güven oluşturur. Denetçi, şirketin mali sağlığı hakkında dış bir bakış açısı sunarak bağımsız bir değerlendirme sağlar.
ApS Şirketleri için Yıllık Finansal Rapor
Danimarka'da, her bir limited şirket (ApS), yıllık finansal raporunu ve gerekli diğer belgeleri sunmakla yükümlüdür. Şirketin yönetimi, yönetim kurulu olarak bilinir ve bu raporun hazırlanması ve sunulmasından sorumludur.Finansal tabloları içeren yıllık rapor, şirketin mali yılının sona ermesinden sonraki altı ay içinde sunulmalıdır. Takvim yılını (1 Ocak'tan 31 Aralık'a kadar) kullanan şirketler için raporun en geç 30 Haziran'a kadar verilmesi gerekmektedir. Başvurular, Virk.dk'nın "Regnskab-basis" bölümünden yapılmaktadır.
Danimarka'daki Finansal Raporlama Yasası, finansal raporlama için kuralları belirler ve şirketleri bazı kriterlere göre kategorize ederek yıllık raporlarının raporlama yükümlülüklerini etkiler. ApS şirketleri genellikle B Sınıfı'na girer ve bu da raporlarında birkaç belgenin bulunmasını gerektirir:
• bir yönetim raporu (birden fazla yönetici varsa),
• bir bilanço,
• bir kar ve zarar tablosu,
• yönetim kurulundan bir görüş,
• muhasebe politikaları.
B Sınıfı raporlama iki alt kategoriye ayrılır:
• B Sınıfı raporlama,
• Mikro-işletmeler için B Sınıfı raporlama.
Her iki alt kategori de benzer standartlara uysa da, mikro-işletmeler diğer B Sınıfı şirketlerin aksine muhasebe politikalarını dahil etme yükümlülüğünden muaftır.
Bir ApS'nin mikro-işletme olarak nitelendirilmesi için, önceki iki mali yılda aşağıdaki kriterlere uyması gerekir:
• toplam bilanço tutarı 2.7 milyon DKK'yı aşmamalıdır,
• net ciro 5.4 milyon DKK ile sınırlıdır,
• son mali yılda en fazla 10 tam zamanlı çalışan istihdam edilmiştir.
Sınırlı Sorumluluk Şirketleri (ApS) için Çevrimiçi Hizmetler
Danimarka'da bir şirket kurmak ve sorunsuz bir şekilde faaliyet gösterebilmek için atılması gereken birkaç önemli adım bulunmaktadır.İlk görev, devlet web sitelerine, online bankacılığa ve çeşitli dijital hizmetlere erişmek için gerekli olan dijital imza olan NemID başvurusu yapmaktır. Kimliğinizi doğrulamak için hayati öneme sahiptir. NemID'yi medarbejdersignatur.dk adresinden alabilirsiniz, ancak web sitesi Danca'dır.
NemID'nizi aldıktan sonra, bir e-kutu oluşturmak bir sonraki adımdır; bu, resmi yazışmalar almak için kullanılan dijital bir posta kutusudur. NemID'nizle giriş yaparak mesajlarınıza erişebileceğiniz çevrimiçi bir gelen kutusu işlevi görür. Bazı özel şirketler de iletişimleri için e-kutuları kullanmaktadır.
Sonraki adım, şirketiniz için bir NemKonto oluşturmaktır. Kamu otoritelerinden alınan ödemeler, vergi iadeleri ve sübvansiyonlar için gerekli olan bu özel banka hesabını açmanız gerekmektedir. Şirketinizin CVR numarasını aldıktan sonra, bir NemKonto açmak için bankanızla iletişime geçmelisiniz; bu yeni veya mevcut bir hesap olabilir. NemKonto olmadan vergi iadeleri işlenemez. Hesabınızın uygun olup olmadığını kontrol etmek için nemkonto.dk adresini ziyaret edebilir veya bankanızla iletişime geçebilirsiniz. Eğer Danca bir banka hesabınız yoksa, belirli bir formu doldurarak yabancı bir hesabın kullanılmasına başvurabilirsiniz.
Son olarak, kayıt sürecinde avukatın müşteri hesabına gerekli asgari sermaye olan 20.000 DKK'yi yatırmanız gerekiyor. Şirketiniz için banka hesabı kurulduktan sonra, sermayeyi şirket hesabına aktarması için avukata talimat verebilirsiniz. Standart bir banka hesabı açmada zorluk yaşıyorsanız, Revolut gibi alternatifler bir seçenek olabilir.
Bu adımları tamamlayarak, şirketiniz Danimarka'nın sisteminde tamamen kaydedilmiş olacak ve böylece etkili bir mali yönetim ile devlet ödemelerini alma imkanı elde edeceksiniz.
Danimarkalı Özel Sektör Şirketleri (ApS) için Vergilendirme Genel Görünümü
Danimarka'da, işletmeler için kurumlar vergisi oranı %22'dir. Bu oran, birçok diğer AB ülkesi ve küresel standartlarla karşılaştırıldığında oldukça düşük olup, vergi yükümlülüklerini azaltmayı hedefleyen şirketler için cazip hale gelmektedir. Bu vergi oranı, bir şirketin vergiye tabi karına uygulanır ve bu kar, şirketin toplam gelirinden uygun iş giderlerinin—örneğin, işletme maliyetleri, çalışan maaşları ve amortisman—çıkarılmasıyla hesaplanır.Bununla birlikte, bir şirketten talep edilen vergi ödemesi, vergiye tabi gelirin değiştiği yıllarda değişebilir. Örneğin, bir yıl zarar eden şirketler, bu zararları gelecekteki vergiye tabi karlarını dengelemek için ileriye taşıyabilir. Benzer şekilde, varlıklarını düşüren veya vergiye tabi temelini azaltacak şekilde yatırım yapan işletmeler, o yıl için az veya hiç kurumlar vergisi borcu ödeyebilir. Bu vergiye tabi gelirdeki değişiklikler, şirketlere vergi sorumluluklarını yönetmede esneklik sağlamaktadır ve bu önemli bir avantajdır.
Diğer yandan, daha küçük özel mülkiyete sahip işletmeler genellikle farklı vergi kurallarıyla karşılaşmaktadır. Genellikle, bu işletmeler, büyümelerini ve sürdürülebilirliklerini teşvik etmeye yönelik muafiyetler veya daha düşük vergi oranlarından yararlanmaktadır. Sonuç olarak, bu daha küçük firmaların birçokları, boyutlarına, yapılarına ve mali durumlarına bağlı olarak kurumlar vergisinden tamamen muaf olabilme koşullarını taşıyabilir.
Kurumsal Gelir Vergisi ve Temettü Vergilendirmesi
1. Danimarka'daki limited şirketler (LLC'ler), 2021 yılı için %22 oranında bir kurumsal gelir vergisi ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu vergi, şirketin vergiye tabi gelirine uygulanır ve bu gelir, gelirler üzerinden giderlerin düşülmesi ile belirlenir. "Vergi öncesi sonuç," gelir tablosu gibi e-conomic gibi programlar kullanılarak oluşturulan finansal tablolarında raporlanır. Muhasebeciler veya denetçiler, nihai vergiye tabi gelire ulaşmak için bu vergi öncesi sonucu amortisman veya düşürülemeyen giderler gibi faktörler için ayarlayabilir. Bu ayarlanmış rakam, mali yılın sona ermesinden sonraki altı ay içinde verilecek olan şirketin yıllık vergi beyannamesinde yer almalıdır.2. Kurumsal gelir vergisi ödemeleri
◦ Danimarka'da, şirketler yıl boyunca tahmini karlar üzerinden her yıl iki kez, 20 Mart ve 20 Kasım tarihlerinde kurumsal gelir vergisi ödemesi yapmaktadır. Bunlar "olağan kurumsal gelir vergisi ödemeleri" olarak adlandırılmaktadır.
◦ Şirketler ayrıca mali yıl sona erdikten sonra "şirket gelir vergisinin gönüllü ödemesi" olarak bilinen 1 Şubat'ta üçüncü bir ödeme yapmayı da seçebilirler. Bu, önceki yılın finansal tablolarını tamamladıktan sonra vergi yükümlülüklerini değiştirmelerine olanak tanır. Ek bir ödeme yapmak, gecikmiş ödemeler üzerindeki ceza faizlerini azaltmaya yardımcı olabilir.
3. LLC kurulduğunda ilk vergi yazışması Danimarka'da bir LLC kurulduğunda, kurumsal gelir vergisi ile ilgili olarak vergi otoritesinden alınan ilk mektupta vergi tutarı olarak genellikle 0 DKK belirtilir. Bu genellikle vergi ofisinin borçlu olunan kesin tutarı belirleyecek yeterli bilgiye sahip olmamasından kaynaklanır.
4. Temettüler ve Dağıtımı
◦ Danimarkalı şirketlerin kar elde etseler bile temettü paylama zorunluluğu yoktur. Ancak, genellikle fazla fon mevcut olduğunda temettü dağıtımı yapılır. Hem sahipleri hem de yöneticileri olan bireyler için temettü almak vergi avantajları sunabilir. Temettü dağıtımı kararı, önerilen miktarın onay alması gereken genel kurulda alınır.
◦ İki tür toplantı vardır:
▪ Olağan toplantılar: Yıllık raporu onaylamak ve temettü dağıtımını kararlaştırmak için yıllık olarak yapılır.
▪ Olağanüstü toplantılar: Yeni yönetim kurulu üyeleri veya denetçiler atamak veya temettü dağıtımını onaylamak gibi acil kararlar gerektiğinde düzenlenir.
5. Temettü Vergilendirmesi
◦ Danimarka'da, bireysel hissedarlara ödenen temettüler üzerinden vergi kesilmektedir. 2021 yılı için, 56,500 DKK'ya kadar olan temettüler %27 oranında vergilendirilirken, bu eşiğin üzerindeki herhangi bir tutar %42 oranında vergilendirilir. Eşler, temettü gelirleri 113,000 DKK'yi aşarsa daha yüksek vergi oranıyla karşılaşır. Şirketler, temettüler üzerinden vergi kesmek ve bu vergileri Danimarka vergi otoritesi SKAT Erhverv'e göndermekle yükümlüdür.
◦ Yurtdışında ikamet eden hissedarlar genel olarak %15 oranında vergi ödemektedir; bu vergi, Danimarka ile ikamet ettikleri ülke arasındaki çifte vergilendirme anlaşmasına bağlıdır. Genellikle, şirketler temettüleri dağıtmadan önce bu %15'i keser.
6. Vergi Zararlarının İleriye Taşınması Belirli koşullar altında, şirketler vergi zararlarını ileriye taşıyarak gelecekteki vergiye tabi gelirle dengeleyebilir. Örneğin, eğer bir şirketin 2020 yılında 100,000 DKK zararı ve 2021 yılında 100,000 DKK karı varsa, mevcut yılın vergiye tabi gelirini indirmek için önceki yılın zararını uygulayabilir ve bu durumda her iki yıl için de kurumsal gelir vergisi ödemek zorunda kalmaz.
7. Raporların ve Vergi Beyannamelerinin Verilmesi İçin Son Tarihler
◦ Danimarka'daki şirketler, mali yıl sonundan itibaren beş ay içinde Danimarka Girişim Otoritesi'ne (VIRK) yıllık rapor sunmakla yükümlüdür. Ayrıca, SKAT Erhverv'e altı ay içinde vergi beyannamesi vermelidirler.
◦ Kurumsal vergi ödemelerinin son tarihleri her yıl 20 Mart ve 20 Kasım'dır. Şirketler, herhangi bir tutarsal uyuşmazlığı çözmek için bir sonraki yılın 1 Şubat'ında gönüllü bir ödeme yapabilirler.
8. Mali Yıl Seçenekleri Danimarka'daki şirketler, mali yıl sonu tarihlerini seçme hakkına sahiptir. 31 Aralık en yaygın seçim olsa da, işletmeler 30 Haziran veya 31 Ocak gibi alternatif tarihleri de seçebilirler; bu da vergi raporlamasını karmaşıklaştırabilir. Eğer bir şirket 18 aylık bir mali yıl işletiyorsa, her iki yıl içinde kısmi vergi ödemeleri yapar ve vergi yılı 18 ayın sonunda sona erer.
Danimarka'da ApS için KDV Yükümlülüklerini Anlamak
Danimarka'daki sınırlı sorumluluk şirketlerinin (ApS) KDV yükümlülüklerine dikkat etmeleri, hataları önlemek açısından önemlidir. Bu, uluslararası ticaretle uğraşan veya belirli KDV muafiyetleri veya indirimlerine hak kazanan işletmeler için özellikle önemlidir ve profesyonel danışmanlık almak önerilir.Bir ApS'nin yıllık geliri 50.000 DKK'yı aştığında KDV kaydı yaptırması gerekir. Şirket, iş bilgilerini doğrulamak için vergi otoritesine gerekli belgeleri sunmak zorundadır. Kaydın ardından, şirketin müşterilerinden KDV tahsil etmesi, bunu vergi dairesine ödemesi ve düzenli gönderimler yapması gerekmektedir.
Tıbbi veya eğitim hizmetleri sunan bazı işletmeler KDV muafiyetine hak kazanabilir. Ayrıca, işletmeler, vergilendirilebilir işlemlerle ilişkili olan malzeme ve hizmetler gibi alımlarda ödenen KDV'yi geri talep edebilirler, bu da genel vergi yüklerini azaltmaya yardımcı olabilir.
Vergi yasalarına göre, bir ApS düzenli olarak KDV faturası düzenlemek zorundadır. Bu faturaların KDV kimlik numarasını, müşteri bilgilerini (varsa KDV numarası dahil), işlem açıklamasını ve tarih, fatura numarası, miktar, birim fiyatı, toplam tutar ve alınan KDV gibi detayları içermesi gerekir.
Danimarka'da standart KDV oranı %25'tir. Ancak, bazı ürünler ve hizmetler daha düşük oranlarda vergilendirilmektedir. Örneğin, gıda, tıbbi hizmetler, ilaçlar ve otel konaklamaları %12 oranında vergilendirilirken, kitaplar, gazeteler ve kültürel etkinlik biletleri %0 KDV oranına sahiptir. Geçerli KDV oranı, şirketin spesifik operasyonlarına bağlı olarak değişiklik göstermektedir.
Bir ApS için Varlık Değerlendirmesi
Özel limited şirketinizi (Danimarka LLC) kurarken, nakdi olmayan katkı ile bir ApS oluşturmak için atılması gereken önemli bir adım, bir varlık değerlendirme raporu sağlamaktır. Bu belge genellikle bağımsız bir muhasebeci tarafından hazırlanır ve işinize katkı sağlayan varlıkların değerini doğru bir şekilde değerlendirmek için kullanılır. Tedarikçilerden, üreticilerden veya otomobil bayilerinden alınan gayri resmi tahminlerin yardımcı olabileceği ancak yetkililer tarafından talep edilen resmi değerlendirmelerin yerini almadığını belirtmek önemlidir. Bu ilk değerlendirmeler, muhasebecinin nihai raporu hazırlamasına yardımcı olabilir, ancak tek başına yeterli değildir.Varlık değerlendirme raporu, şirketin kaydı sırasında kurulum belgelerine dahil edilmelidir. Katkıda bulunulan varlıkların piyasa değerini doğru bir şekilde yansıtmalıdır; bu, Danimarkalı hukuki standartlara uygunluk ve şeffaflık sağlamak için önemlidir. Ayrıca, ApS'inizi kurmak için nakdi olmayan katkılar (gayri nakdi) kullanıyorsanız, bu varlıklar için kişisel sorumluluk üstlenirsiniz. Bu, ileride varlık değerleri ile ilgili herhangi bir anlaşmazlık veya sorun çıkması durumunda kişisel olarak sorumlu olabileceğiniz anlamına gelir.
Nakdi olmayan katkılarla bir ApS kurmak karmaşık olabilir ve dikkatli bir varlık değerlendirmesi ile ilgili hukuki ve mali yükümlülüklerin net bir şekilde anlaşılmasını gerektirir. Bu nedenle, varlık değerlendirmesi konusunda uzmanlaşmış ve Danimarkalı iş düzenlemeleri hakkında bilgi sahibi profesyonellerle işbirliği yapmanız önerilir. Bu, ApS'inizi doğru bir şekilde kurmanıza ve nakit olmayan varlıkların katkısıyla bağlantılı potansiyel sorumlulukları azaltmanıza yardımcı olacaktır.
ApS Sahipleri için Tazminat
Danimarka'da bir limited şirketin (ApS) sahibi, iki tazminat seçeneğine sahiptir: maaş almak veya temettü almak. Şirketin hesabından sahibin kişisel hesabına doğrudan para transferlerinin kabul edilmediğini anlamak önemlidir, çünkü şirket ile sahipleri farklı hukuki kimliklere sahip olduklarından finansal kayıtlarının ayrı tutulması gerekmektedir.Maaş almak için sahibi şu adımları tamamlamalıdır:
• Virk.dk üzerinde iş yeri olarak kaydolmak.
• Bir iş sözleşmesi hazırlamak.
• Aylık maaş bordrosu raporu hazırlamak.
• Doğru vergilendirme sağlamak için maaş bilgilerini Skattestyrelsen'e iletmek.
Maaş, benzer pozisyonlar için tipik tazminat ile orantılı olmalıdır; aksi takdirde, herhangi bir aşırı miktar vergi otoriteleri tarafından temettü olarak yeniden sınıflandırılabilir ve bu da farklı vergi sonuçları doğurabilir. Sahip, herhangi bir ay için maaş almak istemezse, cezalardan kaçınmak için Skattestyrelsen'e "sıfır beyan" vermek zorundadır.
Öte yandan, sahip temettü almayı da seçebilir; temettüler hissedarlara ve yatırımcılara dağıtılır. Temettülerin doğru belgelenmesi kritik öneme sahiptir.
Sahip, maaş veya temettü seçse de, şirketin şu yükümlülükleri vardır:
• Skattestyrelsen'e LetLøn gibi hizmetler kullanarak ödemeleri raporlamak.
• Tüm vergilerin ödenmesini sağlamak.
Danish Ltd'deki Çalışan Emeklilik Planları için Kurallar
Danish Ltd (Özel Sınırlı Şirket) için bir emeklilik planı sunmak zorunlu değildir, ancak çalışan bağlılığını artırmak ve yetenekli işçileri çekmek amacıyla yaygın olarak benimsenmektedir. Birçok şirket, rekabetçi kalmak için bu tür planları fayda paketlerine dahil etmektedir.Bir emeklilik planı oluştururken dikkate alınması gereken temel noktalar şunlardır:
- Çalışan Katılımı: Çalışanlar, emeklilik planına katılıp katılmamayı seçebilirler. Katılım gönüllü olmasına rağmen, çoğu çalışan, işveren katkılarından faydalanmak için kaydolmayı tercih etmektedir.
- İşveren Katkıları: İşverenlerin genellikle emeklilik fonuna düzenli katkı yapmaları gerekmektedir; bu katkılar genellikle çalışan maaşının %4 ile %12'si arasında değişmektedir. Belirli yüzdelik oran, iş sözleşmesinde veya geçerli toplu sözleşmelerde detaylandırılmıştır.
- Anlaşma Türleri: Emeklilik planları, toplu sözleşmeler (overenskomst) aracılığıyla veya işveren ile çalışan arasındaki bireysel müzakereler yoluyla kurulabilir. Bu düzenlemelerin iş sözleşmesinde net bir şekilde tanımlanması, karışıklığı önlemeye yardımcı olur.
- Emeklilik Fonu Yönetimi: Katkıların onaylı bir emeklilik sağlayıcısı tarafından yönetilmesini sağlamak işverenin sorumluluğundadır. Çalışanlar genellikle kişisel ihtiyaçlarını karşılayan bir plan veya fon seçme seçeneğine sahiptir.
- Vergi Avantajları: Hem işverenler hem de çalışanlar vergi teşviklerinden yararlanabilirler. İşverenler tarafından yapılan katkılar vergi matrahından düşülebilirken, çalışan tasarrufları sosyal güvenlik katkılarından muaf tutulmakta, bu da karşılıklı finansal faydalar sağlamaktadır.
Emeklilik planları yasal olarak zorunlu olmasa da, ApS şirketleri için kesinlikle tavsiye edilmektedir. Bu yönergelere uymak, düzenlemelere uyumu sağlar ve hem işverenler hem de çalışanlar için destekleyici bir ortam yaratır.
Danimarkalı Özel Sınırlı Şirketlerde Çalışan Alımı
Danimarkalı bir Sınırlı Şirket'te (Anpartsselskab) personel alımı, çeşitli yasal, vergi ve prosedürel gerekliliklere uymayı gerektirir. Aşağıdaki kılavuz, işverenlerin bu süreci etkili bir şekilde yönetmelerine yardımcı olmak için hazırlanmıştır.İstihdam Sözleşmesi Temel Unsurları
Danimarka'da işe alım için yazılı bir iş sözleşmesi gereklidir ve Danimarka iş yasalarına uygun olmalıdır. Dikkate alınması gereken önemli bileşenler şunlardır:
• Ücret: Maaşı ve ödeme sıklığını, ister aylık ister haftalık olarak, net bir şekilde belirtin.
• İş Ünvanı ve Sorumluluklar: Çalışanın iş unvanını ve yerine getirmesi beklenen görevleri belirtin.
• Çalışma Saatleri: Beklenen haftalık çalışma saatlerini ve fazla mesai ile ilgili hükümleri belirtin.
• Ücretli İzin: Çalışanların her yıl en az beş hafta ücretli tatil hakkı bulunmaktadır ve bu sözleşmede detaylandırılmalıdır.
• İşten Çıkma Bildirimi: İstifalar ve işten çıkarmalar için gerekli olan bildirimin süresini belirtin; bu süre, çalışanın işteki sürelerine göre değişmektedir.
Geçici sözleşmelerde, işverenler istihdam süresini ve yenileme veya fesih ile ilgili koşulları da belirtmek zorundadır.
Ücret ve Vergi Sorumlulukları
İşverenler, sektörde geçerli olan asgari ücret standartlarına uygun olarak adil bir tazminat sağlamakla yükümlüdür. Brüt gelirler vergilendirilir ve işverenin sorumluluğu şunları içerir:
• Çalışan maaşlarından gelir vergisi ve sosyal katkı paylarını kesmek.
• Bu kesintileri Danimarka vergi otoritesine, yani SKAT'a iletmek.
Danimarka vergi sistemi ilerleyicidir; bu, daha yüksek ücretlerin daha yüksek vergi oranlarına tabi olduğu anlamına gelir. İşverenler ayrıca, zorunlu sosyal güvenlik sistemine uymak suretiyle emeklilik, sağlık hizmetleri ve diğer sosyal yardımlar için katkıları da kesmelidir.
Kayıt ve Bildirim
Bir çalışan işe alındıktan sonra, şirketin onu Danimarka sosyal güvenlik sistemine kaydetmesi gerekmektedir. Bu kayıt, sağlık hizmetleri, emeklilik ve hastalık ile iş kazalarını kapsayan sigorta gibi yardımlara erişimi garanti eder. İşverenler ayrıca maaşları doğru bir şekilde bildirmek ve sosyal güvenlik için uygun katkılar sağlamak zorundadır.
İş Yeri Güvenliği ve Eşit Fırsatlar
Yasal düzenlemeler, güvenli bir çalışma ortamının sürdürülmesini zorunlu kılmaktadır. İşverenlerin şunları yapması beklenir:
• Düzenli sağlık ve güvenlik eğitim oturumları gerçekleştirmek.
• İşin gerekliliklerine uygun koruyucu ekipman sağlamak.
Ayrıca, Danimarka yasaları eşitlik önemini vurgulamakta ve ayrımcılığı yasaklamaktadır. İşverenler, cinsiyet, ırk, din, yaş veya cinsel yönelim gibi faktörlere bakılmaksızın adil muameleyi teşvik etmelidir.
Sendika İlişkileri ve Toplu Pazarlık
Danimarka’da sendikaların önemli bir varlığı bulunmaktadır. İşverenler, sendikaların çalışanların adına ücretler, haklar ve çalışma koşulları ile ilgili müzakerelere katılmaya hazır olmaları gerektiğini bilmelidir. Sendikaya katılmak isteğe bağlıdır, ancak işçilerin büyük bir kısmı tarafından temsil edilmektedir ve toplu iş sözleşmeleri yaygındır.
İstihdam Sözleşmesi Türleri
İstihdam sözleşmeleri ya süresiz ya da belirli süreli olabilir. Belirli süreli sözleşmeler için aşağıdakilerin net bir şekilde belirtilmesi esastır:
• Sözleşmenin süresini ve amacını belirlemek, örneğin geçici bir yerine geçme ya da belirli projeler için.
• Sözleşmenin sona erip ermediğine veya uzatılıp uzatılmayacağına karar vermek.
Profesyonel Destek
Danimarka'daki işe alım düzenlemelerinin karmaşık doğası nedeniyle, birçok işveren hukuki ve vergi uzmanlarından yardım alma yoluna gitmektedir. Profesyonel rehberlik, maliyetli hataları önlemeye yardımcı olabilir ve tüm düzenleyici gereksinimlere uyum sağlanmasını güvence altına alabilir.
Bu kılavuzlara uyarak, Danimarka'daki Özel Sınırlı Şirketler işe alım sürecini etkili bir şekilde yönetebilir ve ilgili tüm düzenlemelere uymaktadır.
Danimarkalı Limited Şirketlerinde Çalışan İşten Çıkarma ile İlgili Hukuki Hususlar
Danimarkalı bir şirkette bir çalışanın sözleşmesini sonlandırmak, hem işverenin hem de çalışanın korunması amacıyla tasarlanmış belirli iş hukuku düzenlemelerine uymayı gerektirir. Süreç, işten çıkarmanın nedeninin kötü davranış mı yoksa mali sorunlar mı olduğuna bağlı olarak değişiklik gösterir.İşten Çıkarma Sürecindeki Temel Adımlar
1. **İşveren ve Çalışan Arasındaki İletişim**
- İlk adım, işverenin çalışana bir görüşme yapmasıdır. Bu toplantı, çalışana bakış açısını ifade etme ve işverenin endişelerini ele alma fırsatı sunar.
2. **İşten Çıkarma Nedenleri**
- **Kötü Davranış**: İşten çıkarma, yetersiz performans veya kabul edilemez davranış nedeniyle gerçekleşiyorsa, işverenin somut kanıtlar sunması ve gerekli protokollere uyması gerekmektedir.
- **Mali Nedenler**: Mali zorluklar veya yeniden yapılanma nedeniyle işten çıkarmalarda, katı yasal gerekliliklere uyulmalıdır.
3. **Bildirim Gereklilikleri**
- İşten çıkarmanın nedeni ve geçerlilik tarihi hakkında ayrıntıları içeren yazılı bir bildirim gereklidir.
- Bildirim süresi genellikle çalışanın hizmet süresine bağlı olarak bir ila altı ay arasında değişmektedir, bu da çalışana sözleşme koşullarına uygun bir şekilde yeni bir iş bulmaları için yeterli süre tanır.
4. **Kıdem Tazminatı ve Destek**
- Ekonomik nedenlerle işten çıkarılan çalışanlar, genellikle süresine dayalı olarak sözleşmelerde veya toplu sözleşmelerde belirtilen kıdem tazminatı almaya hak kazanabilirler.
- İşverenler, iş görüşmeleri için izin veya özgeçmiş hazırlama gibi ek yardımlar sunabilir.
5. **Çalışan Koruma Hakları**
- Doğum izni, ebeveyn izni veya hastalık nedeniyle izinli olan bazı çalışanlar, özel koruma haklarına sahiptir. Bu çalışanların işten çıkarılması hukuki sonuçlar doğurabilir.
- Kitlesel işten çıkarmalarda, işverenlerin sendikalarla iletişim kurması, onlarla danışması ve ilgili toplu sözleşmelere uyması gerekmektedir.
İşten Çıkarma Sonrası Sorumluluklar
İşten çıkarma süreci tamamlandıktan sonra işverenlerin belirli sorumlulukları vardır:
- **İstihdam Belgeleri**: Çalışanın rolünü, sorumluluklarını ve istihdam süresini özetleyen bir sertifika sağlamalıdır.
- **Son Ödemeler**: Bekleyen tüm ödemelerin, ücretler, kullanılmayan tatil günleri ve herhangi bir kıdem tazminatı hakları dahil olmak üzere, yapılmasını sağlamalıdır.
- **Bildirim Görevleri**: İşten çıkarmaya dair ilgili kurumları, örneğin vergi dairesi veya sosyal güvenlik sistemi, bilgilendirmelidir.
Bu adımları titizlikle takip ederek işverenler, Danimarka iş yasalarına uyumu sağlayabilirken, çalışanlara da adil ve onurlu bir şekilde muamele etmiş olurlar.
Limited Sorumluluk Ne Zaman ApS Sahiplerini Korumaz
Danimarka'da bir sınırlı sorumluluk şirketi (ApS) işletmek, genellikle sahibin kişisel varlıklarını şirketin borçlarından korur. Ancak bu koruma mutlak değildir ve sahibin kişisel olarak sorumlu tutulabileceği belirli senaryolar vardır.Örneğin, şirketin hisse sermayesi olan 20.000 DKK yalnızca bir kredi için teminat olarak kullanılıyorsa, kredi veren kişisel bir garanti talep edebilir veya sahibin özel varlıklarını ek güvence olarak isteyebilir. Daha büyük alacaklılar da benzer taleplerde bulunabilir. Şirketin varlıkları yükümlülüklerini karşılayacak kadar olduğunda, kişisel garantiler ve ek teminatlar serbest bırakılabilir.
Aşırı ihmal durumlarında, örneğin bir sahibin şirketin finansal yükümlülüklerini yerine getiremeyeceğini tamamen bilmesine rağmen, kasıtlı olarak şirket için sözleşmeler imzaladığı durumlarda, kişisel sorumluluk ortaya çıkabilir. Sahibin eylemleri, alacaklılara veya müşterilere önemli zararlar verirse, kişisel olarak sorumlu tutulabilirler.
Danimarka’daki Özel Sınırlı Sorumluluk Şirketleri için özel yasal sorumluluklar da vardır. Şirketin sermayesi gerekli miktarın yarısının altına düşerse, sahibi altı ay içinde olağanüstü bir genel kurulu toplaymalıdır. Yönetim kurulu daha sonra bir mali rapor sunmak ve tasfiye veya yeni sermaye artırma gibi olası eylemleri önermekle yükümlüdür.
Bu yasal yükümlülüklere uymamak, şirketin borçları için kişisel sorumlulukla sonuçlanabilir ve sahibin kişisel varlıklarını tehlikeye atabilir. Bu nedenle, sahibin bu düzenlemelere dikkatle uyması, bu tür riskleri en aza indirmek için önemlidir.
ApS'in Diğer İş Yapıları ile İlişkilendirilmesi Üzerine Değerlendirme
Danimarka'da bir iş kurarken girişimciler, her birinin kendine özgü gereksinimleri, avantajları ve dezavantajları olan bir dizi yasal ve organizasyonel seçenekle karşılaşır. Anpartsselskab (ApS), sınırlı sorumluluk şirketi, en popüler seçeneklerden biridir. Diğer alternatifler arasında anonim şirket (A/S), sınırlı sorumluluk şirketi (IVS), sınırlı sorumluluk ortaklığı (K/S) ve tek üyeli sınırlı sorumluluk şirketi (E/ApS) bulunmaktadır. Girişimcilerin, hedefleriyle en iyi uyum sağlayan yapıyı belirlemek için bu yapıların temel farklılıklarını anlaması önemlidir.ApS ile diğer iş türleri arasındaki temel farklılıklar
1. Minimum sermaye gereksinimi
ApS ile diğer şirket türleri arasındaki önemli bir ayrım, minimum pay sermayesi gereksinimidir. ApS'nin minimum sermaye eşiği 20,000 DKK'dır; bu, başlangıç aşamasındaki küçük ve orta ölçekli işletmeler için görece düşük ve çekici bir rakamdır. Aksine, A/S genellikle 400,000 DKK gibi çok daha yüksek bir sermaye yatırımı gerektirmekte olup, bu da şirket kaydı öncesinde temin edilmelidir ve bu nedenle önemli finansman ihtiyaçları ve büyüme beklentileri olan işletmeler için daha uygundur.
2. Mülkiyet düzenlemeleri
Gerekli sahip sayısı da farklılık göstermektedir. Bir ApS, tek bir birey tarafından sahip olunabilir ve bu da tek başına girişimcilere esneklik sağlar; oysa bir A/S, daha büyük kurumsal yapısı nedeniyle en az üç hissedar gerektirmektedir. Ayrıca, ApS'nin bir varyasyonu olan E/ApS, basitleştirilmiş bir sınırlı sorumluluk şirketi yapısı arayan tek mükelleflere hitap etmektedir.
3. Kayıt maliyetleri ve karmaşıklığı
Danimarka'da farklı şirket türleri arasında kayıt süreçleri önemli ölçüde farklılık göstermektedir. E/ApS kurmak basit ve ucuzdur, bu da bürokrasiye minimum düzeyde maruz kalmak isteyen bireysel girişimciler için cazip kılmaktadır. Bir ApS kaydı, E/ApS'den daha karmaşık ve maliyetli olmakla birlikte, bir A/S kaydına kıyasla hâlâ daha basittir; çünkü A/S kaydı daha kapsamlı belgeler, daha yüksek ücretler ve daha sıkı düzenlemeler gerektirmektedir.
4. Hisse yönetimi ve devri
Hisselerin devrinin kolaylığı da önemli bir husustur. A/S'deki hisseler genellikle daha kolay devredilebilir, bu da yeni yatırımcılar çekmek veya mülkiyeti değiştirmek isteyen işletmeler için avantaj sağlar. Aksine, ApS'deki hisse devirleri, mevcut hissedarları istenmeyen devirlerden korumaya yönelik daha sıkı düzenlemeler nedeniyle daha zorlu olabilir; bu durum, önemli dış yatırım arayan veya halka arz bekleyen işletmeler için A/S'nin daha uygun olmasına neden olmaktadır.
5. Sermaye temini
Sermaye artırma potansiyeli, bu tür şirketler arasındaki bir diğer önemli farkı oluşturmaktadır. A/S, özellikle borsa aracılığıyla fon sağlama konusunda daha fazla fırsata sahiptir; bu seçenek ApS için mevcut değildir. A/S, halka hisse satışı yapabilir, bu da daha büyük fon miktarlarına erişim sağlar. Aksine, bir ApS esas olarak özel yatırımlara veya kredilere güvenmekte olup, bu da hızlı bir büyüme veya önemli bir sermaye girişi hedefleyen işletmeler için daha az ideal hale getirmektedir.
Doğru iş yapısını seçmek, girişimciler için kritik bir karardır. İşletme büyüklüğü, sermaye gereksinimleri ve büyüme hedefleri gibi faktörler, şirket türü seçimini etkilemektedir. ApS, kişisel sorumluluğu sınırlamak ve A/S ile ilişkilendirilen daha yüksek sermaye gereksinimlerinden kaçınmak isteyen küçük ve orta ölçekli işletmeler için sıklıkla tercih edilmektedir.
Girişimcilerin karar vermeden önce kendi özel koşullarını göz önünde bulundurmaları gerekir. Seçilen iş yapısı, sermaye gereksinimlerinden yönetim kontrolüne ve gelecekteki finansman kolaylığına kadar her şeyi etkileyebilir. Bu nedenle, girişimcilerin hedefleriyle uyum sağlamak için bir avukat, muhasebeci veya diğer iş profesyonellerinden rehberlik alması önerilmektedir.
Mevcut çeşitli iş yapılarının yanı sıra ApS, Danimarkalı girişimciler arasında hala popüler bir seçenek olmaya devam etmektedir. Daha düşük sermaye gereksinimleri, esnek mülkiyet ve sınırlı sorumluluk koruması, güçlü bir iş temeli kurmayı hedefleyenler için bu yapıyı cazip kılmaktadır. Ayrıca, bir A/S ile kıyaslandığında daha basit olan kayıt süreci, girişimcilerin aşırı idari sorumluluklar tarafından engellenmeden işletme büyümesine odaklanmalarını sağlamaktadır. Bununla birlikte, girişimcilerin nihai kararı vermeden önce kendi özel ihtiyaçlarını ve durumlarını değerlendirmeleri önemlidir.
ApS ve Tek Kişilik İşletme Karşılaştırması
Sınırlı sorumlu şirket (ApS) kurmak, kâr elde etmeyi veya en azından başa baş gelmeyi beklerseniz akıllıca bir seçim olabilir. Tek kişilik bir işletmeden farklı olarak, bir ApS kişisel varlıklarınızı korur ve iş zarar etse bile bunları güvende tutar. Ancak, bir ApS kurmak için 20.000 DKK'lık bir başlangıç yatırımı gerekmektedir. Kişisel gelirlerin şirket zararlarını telafi etmek için kullanılamayacağını belirtmek önemlidir. Eğer kendinize maaş ödemeyi tercih ederseniz, şirket, bir maaş bordrosu düzenlemeli, gerekli vergileri kesmeli ve bunları yetkililere bildirmelidir. Sonuç olarak, iş zarar etse bile, kişisel geliriniz üzerinden vergilerden sorumlu kalacaksınız.Tek Kişilik İşletmeyi ApS'ye Dönüştürmek
Tek kişilik işletmeyi ApS'ye dönüştürürken, eğer işin değeri minimum veya hiç yoksa, vergiye tabi bir dönüşüm seçeneği en etkili yaklaşım olacaktır. Bu seçenek, düşük veya hiç kâr elde edilmesine yol açarak vergilerin düşük kalmasını sağlar ve daha küçük işletmeler için vergi muafiyeti ile karşılaştırıldığında daha maliyet etkili bir çözüm sunar.Diğer taraftan, "vergisiz" bir dönüşüm, önemli bir değere sahip işletmeler için uygundur. "Vergisiz" olarak adlandırılmasına rağmen, yeni ApS'deki hisselerin satılmasına kadar vergi ödemelerinin ertelenmesine olanak tanır. Bu seçeneği ilerletmek için, nitelikli bir denetçi şirketin değerini değerlendirmeli ve ApS'nin kaydını denetlemelidir. Denetçinin ücretleri genellikle KDV hariç 5.000 ila 20.000 DKK arasında değişmektedir.
Danmark'da Özel Sınırlı Şirketin Kapatılması
Danimarka'da özel sınırlı bir şirketi (ApS) kapatmak için, sahibi mali durumunu değerlendirmeli ve kapatma için en iyi yöntemi seçmelidir. Yaklaşım, şirketin iflas durumuna göre değişiklik gösterir:1. İflas - Şirket mali yükümlülüklerini yerine getiremiyorsa, iflas süreçlerine girecektir.
2. Yeniden yapılandırma - Şirket iflasın eşiğine gelirse, mali kurtuluş ve faaliyetlerine yeniden başlama amacıyla bir yeniden yapılandırma süreci başlatmak için mahkeme onayı isteyebilir; bu süreç, mahkeme tarafından atanan bir yönetici gözetiminde gerçekleşir.
3. Gönüllü tasfiye - Eğer şirket solvent ise, gönüllü tasfiyeyi seçebilir. Bunun gerçekleşebilmesi için tüm borçların ödenmesi ve hissedarların kalan yükümlülükleri yerine getireceklerini beyan etmeleri gerekmektedir. Bu tamamlandıktan sonra gelecekteki taleplerden korunurlar. Alacaklıların üç ay içinde taleplerini iletmesi için bir kamu duyurusu gereklidir.
4. Hissedar beyanı ile tasfiye - Alternatif olarak, bir solvent şirket hissedar beyanı ile gönüllü tasfiyeyi seçebilir ve tasfiyeyi yönetmesi için bir tasfiye memuru atayabilir. Süreç tamamlandıktan sonra hissedarlar gelecekteki yükümlülüklerden korunur.
5. Zorunlu fesih - Yıllık raporların sunulmaması, genel müdürün istifası veya bir denetçi atanmaması gibi belirli durumlarda, mahkeme şirketi feshedebilir. Şirket iflas durumundaysa, iflas süreçleri başlayacak; solvent şirketler ise sadece feshedilecektir.
Kapatma için uygun yöntem belirlendikten sonra, aşağıdaki adımlar atılmalıdır:
- Kapatmadan önce tüm muhasebe konularını tamamlayın. KDV için kayıtlıysanız, son KDV beyannamesi verilmelidir.
- Tüm çalışan maaşlarını ödeyin, çalışan vergilerini beyan edin ve işveren kaydını iptal edin.
- Kurumsal gelir vergisi için kaydı iptal etme niyetini vergi dairesine bildirin; bu genellikle kapanış sonrası gerçekleşir.
- Nihai gelir vergisi beyanını son tarihe kadar gönderin. Vergi dairesi, tüm KDV ve diğer vergilerin ödendiğini onaylayacaktır; bu genellikle 3-6 ay içinde olur.
- Tüm borçların çözüldüğüne dair vergi otoritesinden resmi onay alın.
- Tüm şirket borçlarının ödendiğini belirten hissedarlar tarafından imzalanmış bir beyan hazırlayın ve son kapatma başvurusunu teslim edin.
- Kapatma başvurusu yapıldıktan sonra, şirket iki hafta içinde resmi olarak faaliyetlerini durduracaktır.
Bu süreç boyunca, kalan dönemlerde KDV ve çalışan vergilerinin süresi içinde beyan edilmesini sağlamak ve tüm açık hesapların kapatılmasını temin etmek önemlidir. Şirket ayrıca işveren ve KDV mükellefi olarak kaydını sildirmelidir. Önceki hesap yılı için son bir vergi beyannamesi ile kapanış yılı için gerçek vergi yükümlülüğünü yansıtan ayrı bir manuel vergi beyannamesi gönderilmelidir. Bu görevler tamamlandığında, vergi otoritesinden bir beyan (betalings-erklæring) talep edin ve hissedarlar tarafından imzalanan son beyanı dosyalayın. Şirketin kapatılması ardından VIRK sistemi üzerinden işleme alınabilir.
Bir ApS'yi Holding Şirketi Olarak Kullanma
İki şirketi aynı anda kurmanın bir faydası, "sermaye devri" seçeneğidir. Her bir şirkete ayrı ayrı 20.000 DKK yatırım yapmak yerine, her iki varlık için de başlangıç sermayesi olarak aynı 20.000 DKK’yı tahsis edebilirsiniz.Bu senaryoda, genellikle bir holding şirketi ve bir işletme şirketinden oluşan bir yapı kullanılır. Holding şirketi, işletme şirketinin hisselerine sahip olup, işletme şirketi iflas ederse alacaklılardan varlıklarını korur.
Holding şirketinin ayrı bir tüzel kişilik olmadığını anlamak önemlidir; başka bir şirketteki hisseleri tutmak ve yönetmek amacıyla özel olarak oluşturulmuştur.
ApS İçin CVR Numarasının Önemi
Danimarka'da bir limited şirket (ApS) kurulduğunda, ona kendine özgü sekiz haneli bir CVR numarası verilir. Bu numara, bireylere atanan CPR numarasına benzer bir şekilde işlev görür ve şirketin operasyonları için hayati önem taşır. Şirketin çeşitli iş ve idari bağlamlarda tanımlanmasını sağlar ve kamu kuruluşlarından ödeme almak için bir NemKonto oluşturmak için gereklidir.Ayrıca, CVR numarası, işletmeler için dijital kimlik sistemi olan MitID'yi kullanmak ve çevrimiçi iletişimi ve idari faaliyetleri kolaylaştıran Dijital Posta'ya erişmek için de hayati öneme sahiptir. Bir CVR numarasına sahip olmak, Danimarka yasal standartlarına uyumu garanti eder ve şirketin yasal olarak faaliyette bulunmasına olanak tanır.
CVR numası edinme süresi genellikle şirketin hukuki yapısına bağlı olarak değişiklik gösterir. Bir Danimarka ApS için bu süreç genellikle kaydın doğru bir şekilde yapılması durumunda 1 ila 4 gün arasında sürer. Herhangi bir gecikmeyi veya yeniden başvuruda bulunma gereğini önlemek için, Danimarka'da limited şirketlerin kurulması konusunda uzmanlaşmış bir avukattan rehberlik almak tavsiye edilir. Bu, tüm yasal belgelerin doğru bir şekilde doldurulmasına yardımcı olarak CVR numarasının hızlı ve verimli bir şekilde alınmasını kolaylaştırabilir.
Bir ApS'te Dijital Post Kullanımı
Danimarkalı bir ApS şirketi bir CVR numarası aldığında, Dijital Post olarak adlandırılan bir elektronik posta kutusu edinir. Bu posta kutusu, kamu otoritelerinden resmi iletişimleri almak için hayati öneme sahiptir, bu nedenle güncellemeler için düzenli olarak kontrol etmek önemlidir. Çoğu kamu kuruluşu Dijital Post'u tercih etmesine rağmen, bazıları fiziki mektuplar göndermeye devam edebilir. Danimarka yasalarına göre, hem elektronik hem de geleneksel yazışmalar aynı yasal geçerliliğe sahiptir.Yetkili şirket temsilcileri, Virk platformu veya Dijital Post uygulaması aracılığıyla kişisel MitID'leri ile oturum açarak Dijital Post posta kutusuna erişebilirler. Eğer kişisel MitID iş amaçlı kullanım için onaylanmamışsa, erişim Virk'teki MitID Erhverv üzerinden sağlanmalı ve izinler Dijital Post İzinler Portalı aracılığıyla yönetilmelidir.
Ayrıca, Danimarka'daki işletmeler diğer şirketlerle iletişim kurmak için mit.dk veya e-Boks gibi özel platformları kullanabilirler. Bu hizmetlerin ücretsiz versiyonları sadece mesaj alma imkanı sunarken, mesaj göndermek için ücretli versiyona abone olmak gerekmektedir.
Çalışanlar İçin MitID Erhverv'e Erişim
MitID Erhverv'i kullanmaya başlamak için, bir işletmenin öncelikle MitID-Erhverv.dk web sitesinde kaydolması ve bir hesap oluşturması gerekmektedir. Bu platform, çalışanlarının Danimarka'da iş yaparken ihtiyaç duyduğu çeşitli kamu ve özel kendin-yap araçlarına erişim sağlaması gereken şirketler için özel olarak tasarlanmıştır.MitID Erhverv ile çalışanlar, şirketin e-posta yönetimi, vergi beyannameleri verme ve iş arkadaşları için doğum izni talepleri gönderme gibi pek çok görevi yerine getirebilirler. Ancak, çalışanların belirli kendin-yap özelliklerine erişim sağlayabilmesi için şirketten gerekli yetkilendirmeyi almaları gerekmektedir. Bu yetkilendirme genellikle doğrudan MitID Erhverv sistemi aracılığıyla yönetilmektedir, ancak vergi dairesi ile ilgili bazı hizmetlerin ek yetkilendirme süreçlerini gerektirebileceği unutulmamalıdır.
Ayrıca, çalışanlar kişisel MitID’lerini şirketin kendin-yap platformlarına giriş yapmak için kullanabilirler; bu sayede hem kişisel hem de iş işleri tek bir hesapla yönetilebilir. Bu düzenlemenin işlemesi için hem şirketin hem de çalışanın, kişisel MitID’nin işle ilgili işler için kullanımına dair şartları kabul etmesi gerekmektedir. Seçilen giriş yöntemine bakılmaksızın kişisel ve iş bilgilerin ayrı kalacağını unutmamak önemlidir. Alternatif olarak, çalışanlar yalnızca iş ile ilgili faaliyetler için ayrı bir MitID kurmayı tercih edebilirler.
Özetle, Danimarka'da bir Ltd kurmanın hukuki koruma ve esnek operasyonel çerçeveler gibi birçok avantajı vardır ve bu nedenle birçok girişimci için tercih edilen bir seçenektir. Yerel bir işletme sahibi ya da uluslararası bir girişimci olsanız da, ilgili süreçleri ve gereklilikleri anlamak zorunludur. Proaktif'ten uzmanlık ve destek ile ApS'nizi kurma ve yönetme karmaşıklıklarını güvenle aşabilir, işinizi sürdürülebilir büyüme ve başarıya doğru konumlandırabilirsiniz.